Yeşaya 9:6



Kutsal Kitapta Efendi İsa Mesih hakkındaki harika ayetlerden bir tanesi de Yeşaya 9:6’dır.


Efendimiz hakkında ne kadar harika bir ayet değil mi? Ne yazık ki teslisciler bu ayeti sanki teslisin en büyük kanıtıymış gibi çevirmektedirler. NIV çevirisinde bu ayeti okuyalım. Sonra ayetin bize ne söylediği hakkında, nasıl çevrilmesi gerektiği hakkında ve en önemlisi de bağlamı hakkında konuşalım. NIV çevirisinde Yeşaya 9:6’de şöyle yazar:


Çünkü bize bir çocuk doğacak, Bize bir oğul verilecek. Yönetim onun omuzlarında olacak.


Onun adı Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, Ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak.


Ben burada NIV ve diğer birçok çevirinin buna benzer bir şekilde eksik çeviri yapması üzerine tartışacağım. Öncelikle şunu bilmeliyiz ki Tanrı’nın Oğlu İsa Mesih hiçbir zaman Ebedi Baba olarak çağrılmamıştır. Aslında Athanasyus iman ikrarını okursak şunu söylediğini göreceğiz: Üçlü Birlik içerisindeki kişileri ve özü birbirine karıştırmamalısınız. Ve eğer sizler İsa’yı Ebedi Baba olarak çağırıyorsanız bu kişileri karıştırmak olur. Tesliscilerin perspektifinden bile Yeşaya 9:6’nın bu çevirisi hiç mantıklı değildir. Bu ayetin ne söylediğini anlayabilecek miyiz birlikte bakalım. Öncelikle bizler sami dillerde “Baba” kelimesini okuduğumuz zaman bu kelimenin birçok anlamı olabilir. “Baba” kelimesi aynı zamanda bir şeylerin başlangıcı da olabilir.


Mesela Yaratılış 4:20’ye gidersek Yuval, sürü sahibi göçebelerin Babasıydı(Atasıydı). Çünkü o bunun başlangıcıydı. Veya 4:21’de Yuval adındaki adam da bir başlangıçtı çünkü Yuval, lir ve ney çalanların Babasıydı (atasıydı). Ve “Ebedi Baba” ifadesindeki “Ebedi” kelimesi İbranice'de “Çağ” demektir. İsa Mesih Çağ’ın atası olacaktı. İsa kesinlikle Mesih çağını başlatacak. Hatta bu ayeti “Çağın Atası” olarak çevirmek yerine “Gelen çağın Atası” olarak da çevirebiliriz. Şimdi “İsa Mesih, Harika öğütçü ve gelençağın Atası” dır. Ve tabii Yeşaya 9:6’daki diğer ifade “Güçlü Tanrı” olarak çevrilmiş. Dürüst olmak gerekirse bu gerçekten de iyi bir çeviri değildir. Sami dillerde Tanrı’nın otoritesi ile hareket eden kişiler Tanrı olarak adlandırılmıştır ve bunu bilmeniz gerekiyor. Bu arada bu Kutsal Kitabın içerisinde bile netleştirilmiştir. Biliyor musunuz biz bu ayrımı İngilizce dili içerisinde bile yapabiliyoruz. Büyük harfle başlayan “God(Tanrı)” ve küçük harfle başlayan “god(tanrı)” ile bu ayrımı yapabiliyoruz. Çünkü İngilizce büyük harflere de sahiptir ama İbranice bu özelliği içermiyor. İbranicede sadece büyük harfler var. Yani İbranicede Tanrı, Tanrı’dır ve bunu büyük küçük harf ile değiştiremezsin. İbranice gibi sami dillerde bir kişi Tanrı’yı temsil ediyorsa o kişi Tanrı olarak adlandırılır ve Mezmurlar 82 bunun güzel bir örneğidir. Bu kısa bir mezmur bu yüzden biraz zaman ayırıp ayeti inceleyeceğiz. 


“Tanrı yerini aldı tanrısal kurulda, Yargısını açıklıyor tanrıların ortasında:” 


İşte burada Tanrı ve aralarında yargısını açıkladığı tanrılar var. Peki burada kim hakkında konuşuyoruz? Burada yetki verdiği insanlar hakkında konuşur ve onlara yargısını açıklar.


“Ne zamana dek haksız karar vereceksiniz” der. 


Tanrı onlara otorite vermişti. Tanrı; Krallara, hükümetlere, başkanlara, hakimlere otorite verdi ve bu sayede sosyal hayatımızda bu insanların yetkileri var. Ama Tanrı insanlara otorite verdiği zaman onlardan kendisinin davranacağı gibi davranmalarını bekler! Ve bu “tanrılar” bu şekilde davranmadıkları zaman Tanrı’yı hayal kırıklığına uğratırlar.


“Ne zamana dek haksız karar verecek, Kötüleri kayıracaksınız?”


Tanrı onlara, “Zayıfın, öksüzün davasını savunun, Mazlumun, yoksulun hakkını arayın” diyor.


4.ayette, zayıfı ve düşkünü koruyun diyor.


5.ayette onlara “Bilmiyor, anlamıyorlar, Karanlıkta dolaşıyorlar” diyor.


6.ayette ise “ ‘Siz tanrılarsınız’ diyorum, ‘Yüceler Yücesi'nin oğullarısınız hepiniz!’ Yine de sıradan insanlar gibi öleceksiniz” diyor.


Görüyorsunuz Tanrı, bu insanları güç ve yetki ile donatmış. Onlara “tanrılar” demiş çünkü onlar kendisini temsil ediyorlar. Ve biliyorsunuz eğer doğru olan şeyi yapmıyorsanız sıradan insanlar gibi ölürsünüz. İsa Mesih bize Mezmur 82’nin ne hakkında olduğunu anlatacak çünkü Yuhanna 10:34 tam olarak Mezmur 82’den alıntı yapar. İsa şu karşılığı verdi, tabii burada İsa din adamlarına karşı konuşmaktadır:


“Yasanızda, ‘Siz ilahlarsınız, dedim’ diye yazılı değil mi?”


35.ayette konuşmaya devam eder 


“Tanrı, kendilerine sözünü gönderdiği kimseleri tanrılar diye adlandırır. Kutsal Yazı da geçerliliğini yitirmez.”


Peki burada ne görüyoruz? “tanrı” kelimesinin Tanrı’yı temsil eden insanlar için kullanıldığını görüyoruz. Tanrı’yı temsil eden kişi küçük tanrı olabilir veya büyük işler başarır ve biz onlara kahraman deriz. İlginç bir şekilde Martin Luther ve James Moffatt kendi bağımsız çevirilerinde bunu dediler. Tabii Luther Almanca diline Moffatt ise İngilizce diline çevirmişti ve onlar kendi çevirilerinde bu ifadeyi (Güçlü Tanrı), “Güçlü Kahraman” olarak çevirdiler. Ve bu tam olarak doğruydu. Şimdi buradaki “Tanrı” kelimesine bakalım. İbranice “el” olan “Tanrı” kelimesi Hezekiel 31:11’de insanlar için kullanılır. Kendi Kutsal Kitabınıza bakıp Hezekiel 31:11’i okursanız göreceksiniz. NIV çevirisinde şöyle yazar:


“Ulusların önderinin eline teslim ettim.” 


Burada Babil kralları hakkında konuşur. Bu araziyi ulusların önderlerine teslim ettim der ama burada kullanılan kelime “Tanrı” dır. Bakın şimdi de KJV çevirine bakalım: 


“Bu yüzden onu güçlü olana teslim ettim” 


İşte burada gördüğümüz kelime, Yeşaya 9:6’da “Güçlü TANRI” olarak tercüme edilen kelimeyle birebir aynıdır. Yine aynı çeviriyi yapan kişiler Hezekiel 31:11’e yani insanlara işaret ettiği yere gelince “Önderler(NIV)” veya “Güçlü olanlar(KJV)” olarak tercüme etmiş. Veya İbraniceki “Güçlü Tanrı” ifadesi yani “El Gibbowr” yani Yeşaya 9:6’daki ifadenin birebir aynısı Hezekiel 32:21’de insan olan kahramanları anlatırken geçer.


“Güçlü önderler, ölüler diyarından, Mısır ve onu destekleyenler için…” 


çevirmenler bu sefer de “Güçlü önderler” olarak çevirmiş. Yani demek istediğim şu, “El Gibbowr” un başkalarına referans ettiği bağlamlardayken çevirmenler çok mutlular ve bunu “Güçlü önderler”, “Güçlü olanlar” şeklinde çeviriyorlar. Ve bu gerçekten de çevrilmesi gerektiği gibidir. Bağlama baktığımız zaman bu ayetlerin Tanrı hakkında olmadığını anlayabiliyoruz. Yeşaya 9.bölümün ilk ayetine dönelim hadi. Mesih’in ne yapacağını düşünün. İsa Mesih bizler için ne yapacak? Neyi gerçekten de başaracak?


“Bununla birlikte, sıkıntı içinde olanlar için daha fazla hüzün olmayacak. (NIV)” 


Bu Mesih’imiz için bir gün gerçek olacak.


2.ayet: 


“Karanlıkta yürüyen halk Büyük bir ışık görecek” 


Bu İsa Mesih’in ışığıdır, Amen.


4.ayette diyor ki: 


“Onlara yük olan boyunduruğu paramparça edeceksin”


Bu, İsa Mesih’in yapacağı şeydir. O bizim yüklerimizi alacak.


“Omuzlarını döven değneği, Onlara eziyet edenlerin sopasını”


“Savaşta giyilen çizmeleri Ve kana bulanmış giysileri Yakılacak, ateşe yem olacak.”


Çünkü İsa Mesih dünyayı fethetmeye geldiğinde tüm savaşlara bir son verecek. Kesinlikle.


Peki Tanrı tüm bu harika şeyleri nasıl yapacak? Tabii ki Mesih aracılığıyla. Bize bir çocuk doğacak dendi ama hiçbir Yahudi Tanrı’nın çocuk olarak geleceğini düşünmedi. Ama Mesih’in yapacağını düşündüler.


“Bize bir oğul verilecek. Yönetim onun omuzlarında olacak.”


Kutsal Kitabın İsa hakkındaki peygamberliklerine bakın. Yeşaya’nın zamanındaki Yahudileri düşünün, Asurluların zulmü altındaydılar ve çok sert koşullar altındaydılar. Tıpkı günümüzdeki gibi koşullar sertti. Ve tam o anda Mesih hakkındaki bu peygamberlik geliyor.


“Onun adı Harika Öğütçü , Güçlü Kahraman, Gelen çağın Atası, Esenlik Önderi olacak”


Bu bizim İsa Mesih’imizdir. Mesih çağına onunla birlikte bakabiliyoruz. Tanrı sizi kutsasın.