İbraniler 1:2

"Bu son çağda da her şeye mirasçı kıldığı ve aracılığıyla evreni yarattığı kendi Oğlu'yla bize seslenmiştir."
-İbraniler 1:2


Bu ayette geçen kırmızı ile işaretlediğim kelime, teslisci çevirmenler tarafından genellikle "dünya" olarak çevrilirken bazıları daha da ileri giderek bu kelimeyi "evren" olarak çevirmeyi uygun görür. Türkçe çeviride de tabii ki "evren" kelimesini tercih etmişler çünkü Türkiye'de onların bu tercihini sorgulayacak kimsenin olmadığına çok eminlerdi. Bu yazımızda buradaki kelimenin hem sözlüklerdeki anlamını okuyacağız hem de "evren" olarak çevirmenin neden bağlama hiçbir şekilde uymadığını göreceğiz.


1) Yaratıcının zaten kendisine ait olanı miras almasına gerek yoktur

Buradaki ayetler, Oğul'un her şeyin varisi(mirasçısı) olarak atandığını söylüyor ve 4.ayette onun meleklerden daha üstün bir adı miras aldığı da söyleniyor. Yani 2.ayette İsa'nın her şeyin yaratıcısı olduğunu iddia etmek, Yaratıcının(Tanrı'nın) zaten kendisine ait olan şeyleri miras olarak tekrardan alması anlamına gelir.


2) Ayet "bu son günler" ile ilgilidir

Metnin yazarı daha ayetin en başında dinleyicilerine, Tanrı'nın peygamberler aracılığıyla İbranilerle konuştuğu geçmiş günlerin aksine, Tanrı'nın bizimle bir Oğul aracılığıyla konuştuğu bu son günlerden söz ettiğini bildirir.


Tanrı eski zamanlarda peygamberler aracılığıyla birçok kez çeşitli yollardan atalarımıza seslendi. Bu son çağda da her şeye mirasçı kıldığı ... kendi Oğlu'yla bize seslenmiştir.
-İbraniler 1:1-2

Not: Aradaki kelimeyi sonraki bölümde tartışacağımız için burada alıntılamadım çünkü burada vurgulamak istediğim şey, buradaki zamandır.


3) Bağlamdaki ana etken Tanrı'dır

1. ve 2. ayetler peygamberler ve Oğlu aracılığıyla konuşanın "Tanrı" olduğunu söylediğine göre, Tanrı'nın ana etken olduğu ve bu nedenle Oğul'dan farklı olduğu açıktır.  Bu ayetler Oğul'un Tanrı'ya tabi olduğunu ve Tanrı'nın "sözcüsü" olarak peygamberlerle karşılaştırıldığını göstermektedir.


4) "Evren" veya bazı çevirilerde "Dünya" olarak tercüme edilen kelime hakkında

Öncelikle burada varmak istediğim noktayı belirtip daha sonra bunun üzerine tartışalım istiyorum. Bu ayetin orijinal metninde geçen kelime "Çağlar" kelimesidir ve bu kelime, Grekçe aiōn (#165 αἰών ) kelimesinin çoğul halidir. "Dünya" anlamına gelen kosmos ve oikoumene gibi başka Grekçe kelimeler de vardır. Örneğin Şeytan İsa'ya "dünyanın" tüm krallıklarını göstererek onu ayarttığında bu kelimeler kullanılmıştır. Bu ayette dünyadan veya evrenden değil, çağlardan söz edilmektedir.


Bu kelimenin tanımını birkaç ayrı sözlükten okuyalım:

Vine’s Lexicon: Yeni Ahit kullanımında manevi veya ahlaki özelliklerle işaretlenmiş bir çağ, bir zaman dilimi ve bazen 'dünya' olarak çevrilir.

Bullinger’s Critical Lexicon: Aion(çağ) ao ve aemi 'den gelir, üflemek, nefes almak. Aion başlangıçta nefes almamızla birlikte hızla uzaklaşan yaşamı, geçici yaşamı belirtir; sonra hayatın akışı, hayatın zamanı, geçici biçimiyle hayat. Sonra bir insan yaşamının, bir çağın veya neslin süresi. İnsanların yaşadığı ya da yaşayacağı zaman, hareketli zaman, tarihsel zaman ve sonsuzluk. Aion her zaman, zamanın doldurulmasına bir gönderme içerir.

Bible Hub'daki tanımı: aei'de olduğu gibi: uygun olarak, "çağ"; uzantısı olarak, süreklilik; ima yoluyla, dünya; özellikle, Mesih dönemi.


Özetle buradaki ayetler, Tanrı'nın geçmişte Oğlu aracılığıyla konuşmadığını, ancak "bu son günlerde" Oğlu aracılığıyla konuştuğunu ve çağları onun aracılığıyla "şekillendirdiğini" açıkça ortaya koymaktadır.


Doğru çeviri:

"Bu son günlerde de her şeye mirasçı kıldığı ve aracılığıyla çağları şekillendirdiği kendi Oğlu'yla bize seslenmiştir."
-İbraniler 1:2 REV


Yaratma/şekillendirme kelimesine dair not: 
Aionas "dünya" değil de "çağlar" anlamına geldiğine göre, Tanrı'nın İsa aracılığıyla çağları hangi anlamda yarattığını sormak doğru olacaktır.  Öncelikle, " yaratma " kelimesinin son derece esnek olduğu anlaşılmalıdır.  Grekçe bir kelime olan poieo, hem tek başına hem de diğer kelimelerle birlikte NIV'de 100'den fazla farklı şekilde tercüme edilmiştir ve bu nedenle geniş bir anlam yelpazesine sahiptir.  Poieo'nun tercüme edilme şekillerinden bazıları şunlardır: başarmak, hareket etmek, atanmak, olmak, taşımak, başlamak, olmak, getirmek, yürütmek, neden olmak, taahhüt etmek, düşünmek, yapmak, kazanmak, egzersiz yapmak, oluşturmak, kazanmak, vermek, yargılamak, tutmak, yapmak, itaat etmek, gerçekleştirmek, hazırlamak, üretmek, sağlamak, uygulamaya koymak, ulaşmak, harcamak, kalmak, tedavi etmek, oldu, kazanmak, çalışmak, yazmak ve vermek.  Çoğu kişi İbraniler 1:2'deki poieo'yu ilk yaratılışa atıfta bulunuyormuş gibi okusa da, bu anlama gelmek zorunda değildir.  Bağlam, atıfta bulunulan "çağların" Mesih'in dirilişinden sonraki çağlar olduğunu belirtir.  2. ayette Mesih dirilişinden sonra mirasçı olmuştur.  3. ayette, dirilişinden sonra Tanrı'nın sağında oturduğunu söyler.  5. ve 6. ayetler de dirilişten söz eder.  Bağlam, Tanrı'nın geçmişte Oğlu aracılığıyla konuşmadığını, ama "bu son günlerde" Oğlu aracılığıyla konuştuğunu ve O'nun aracılığıyla çağlara "biçim verdiğini" açıkça ortaya koymaktadır.