Tanrı Olarak Adlandırılan İnsanlar: El Shaliach İlkesi



Sizce binlerce yıl önce yazılan metinleri nasıl okumamız gerekir? Antik metinleri düz bir şekilde okursak metnin düşüncesine ulaşabilir miyiz? Konu Kutsal Kitaba geldiğinde buna dikkat etmemiz gerekir ve bu kitabı değerlendirirken kitabın kendi içerisindeki terminolojileri ve ilkeleri dikkate almamız gerekir. Bu ilkelerden bir tanesini bu yazıda inceleyeceğiz. Bu incelemenin sonunda İsa Mesih'in kim olduğu konusunda daha net bir bilgiye ulaşabiliriz.

Kutsal Kitapta El Shaliach olarak adlandırılan bir ilke vardır. El Shaliach, gönderilen yetkili veya atanan temsilci anlamına gelir. Ayetler üzerinden bu ilkenin nasıl işlediğini göreceğiz.


RAB, “Bak, seni firavuna karşı Tanrı gibi(אֱלֹהִ֖ים) yaptım” dedi
-Mısır'dan Çıkış 7:1


Bu ayetin orijinalinde "gibi" ifadesi yer almaz. Tanrı Musa'ya seni "Tanrı yaptım" der. İbranice ifadesi ile seni "Elohim yaptım" der.

Elohim, Tanrı anlamına gelen İbranice bir kelimedir. Elohim'in "Tanrı gibi" değil direkt Tanrı olduğunu görmek isterseniz aslında Kutsal Kitabın ilk ayetinden bunu kontrol edebilirsiniz.

Başlangıçta Tanrı(אֱלֹהִ֑ים) göğü ve yeri yarattı.
-Yaratılış 1:1


Elohim kelimesi gerçekten de Tanrı anlamına gelir. Bu yüzden Yaratılış'ın ilk ayetinde "Tanrı gibi olan göğü ve yeri yarattı" demez. Tanrı yarattı der. Peki Mısır'dan Çıkış 7:1 ayeti ne anlama geliyor? Musa gerçekten de Tanrı mı oldu? Tabii ki de hayır. Musa burada Tanrı'nın El Shaliach'ı oldu yani O'nun atanan temsilcisiydi. Yine aynı bölümün devamındaki ayetlerde bu ilkeyi görmekteyiz.

Benim RAB olduğumu şundan anla, diyor RAB. İşte, elimdeki değneği ırmağın sularına vuracağım, sular kana dönecek.
-Mısır'dan Çıkış 7:17

17.ayette söylenen bu söz 20.ayette gerçekleşmektedir:

Musa'yla Harun RAB'bin buyurduğu gibi yaptılar. Harun firavunla görevlilerinin gözü önünde değneğini kaldırıp ırmağın sularına vurdu. Bütün sular kana dönüştü.
-Mısır'dan Çıkış 7:20

17.ayette Tanrı, Ben yapacağım derken 20.ayette bu eylemi Harun'un gerçekleştirdiğini görmekteyiz. Bu durumda Harun'un da Tanrı olduğunu söyleyebilir miyiz? Tabii ki de hayır.

Farklı bir örnek daha verelim. Yaratılış Kitabı 32.bölümde Yakup'un Tanrı ile güreştiğini yazan bu pasajları okuyalım:

Yakup arkada yalnız kaldı. Bir adam gün ağarıncaya kadar onunla güreşti. Yakup'u yenemeyeceğini anlayınca, onun uyluk kemiğinin başına çarptı. Öyle ki, güreşirken Yakup'un uyluk kemiği çıktı. Adam, “Bırak beni, gün ağarıyor” dedi.
Yakup, “Beni kutsamadıkça seni bırakmam” diye yanıtladı.
Adam, “Adın ne?” diye sordu.
“Yakup.”
Adam, “Artık sana Yakup değil, İsrail denecek” dedi, “Çünkü Tanrı'yla, insanlarla güreşip yendin.”
Yakup, “Lütfen adını söyler misin?” diye sordu.
Ama adam, “Neden adımı soruyorsun?” dedi. Sonra Yakup'u kutsadı.
Yakup, Tanrı'yla yüzyüze görüştüm, ama canım bağışlandı” diyerek oraya Peniel adını verdi.
-Yaratılış 32:24-30

Bu ayette açık bir şekilde Yakup'un güreştiği kişinin Tanrı olduğu söylenir. Aynı olay Hoşea kitabında ise şöyle anlatılmaktadır:

Yakup ana rahminde kardeşinin topuğunu tuttu,
Büyüyünce Tanrı'yla güreşti.
Melekle güreşip yendi,
Ağladı, kutsanmak istedi.
Tanrı'yı Beytel'de buldu,
RAB, Her Şeye Egemen Tanrı bizimle orada konuştu,
O RAB diye anılır.
-Hoşea 12:3-5

Bu ayeti okuduğumuz zaman anlıyoruz ki Yakup'un güreştiği kişi bir melekti. Bu melek Tanrı'nın kendisi değildir ama Tanrı'nın yetkilendirilmiş meleği olduğu için Tanrı olarak adlandırıldı. Tüm bu örnekler ışığında şunu anlamamız gerekir; Kutsal Kitap içerisinde Tanrı'nın yetki verdiği kişiler Tanrı olarak adlandırılır ama bu onları Tanrı'nın kendisi yapmaz. Bunu daha iyi anlamak için Yeşaya kitabına bakalım:

Ben, yalnız ben RAB'bim,Benden başka kurtarıcı(מוֹשִֽׁיעַ) yoktur.
-Yeşaya 43:11

Bu ayette Tanrı yalnızca kendisinin kurtarıcı olabileceğini söylerken Hâkimler kitabında Ehut adında insan bir kurtarıcıdan bahseder.

Ama RAB'be yakarmaları üzerine RAB onlar için Ehut adında bir kurtarıcı(מוֹשִֽׁיעַ) çıkardı.
-Hakimler 3:15

Gördüğünüz gibi eylemin gerçekleşmesini sağlayan kaynak Tanrı'dır ama bu eylemi kendisi direkt olarak yapmıyor.

Şimdi bu ilkeyi İsa paralelinde inceleyelim. İsa gerçekten de Yahve'nin kendisi miydi yoksa O'nun atadığı bir temsilci miydi? Bu yetki konusunu anlamak için Yusuf'un hikayesine gidelim:

“Sarayımın yönetimini sana vereceğim. Bütün halkım buyruklarına uyacak. Tahttan başka senden üstünlüğüm olmayacak. Seni bütün Mısır'a yönetici atıyorum.” Sonra mührünü parmağından çıkarıp Yusuf'un parmağına taktı. Ona ince ketenden giysi giydirdi. Boynuna altın zincir taktı. Onu kendi yardımcısının arabasına bindirdi. Yusuf'un önünde, “Yol açın!” diye bağırdılar. Böylece firavun ona bütün Mısır'ın yönetimini verdi. Firavun Yusuf'a, “Firavun benim” dedi, “Ama Mısır'da senden izinsiz kimse elini ayağını oynatmayacak.” Yusuf'un adını Safenat-Paneah koydu. On Kenti'nin kâhini Potifera'nın kızı Asenat'ı da ona karı olarak verdi. Yusuf ülkeyi boydan boya dolaştı. Yusuf firavunun hizmetine girdiğinde otuz yaşındaydı. Firavunun huzurundan ayrıldıktan sonra bütün Mısır'ı dolaştı.
-Yaratılış 41:40-46

Bu ayetlerde gördüklerimize bakalım:

+ Yusuf bütün yönetime mirasçı kılındı. Yani Yusuf'tan habersiz Mısır'da kuş bile uçmayacaktı. Tüm Mısır'a hükmedebilecek konuma getirilmişti.

+ Bu konuma getirildiğinde 30 yaşındaydı. Yusuf Mısır'daki en yetkili adamdı artık. Ağzından çıkacak herhangi bir buyruğa kimse itiraz edemeyecekti.

+ Mısır'daki tüm yetki Yusuf'a bağlı kılındı. Yusuf, her şeyiyle Firavun'u ve onun yetkisini temsil ediyordu. Düşünebiliyor musunuz herkes Yusuf'a itaat edecekti.

Şimdi önemli bir soru ile karşı karşıyayız. Bu durum Yusuf'un Firavun olduğunu gösterir mi? Sanırım bu sorunun cevabını artık herkes biliyordur. Hayır göstermez. Peki bu durumun İsa Mesih ile nasıl bir bağlantısı olabilir?

İkisi de göreve 30 yaşında başladı. Tanrı bununla birlikte bize gerçekten de bir şeyler anlatmak istiyor.

İsa yanlarına gelip kendilerine şunları söyledi: “Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana VERİLDİ.
-Matta 28:18

Aradaki paralelliği görebiliyor musunuz? O halde son olarak Musa ve İsa arasındaki bu paralellik ile bu yazının sonuna gelelim:

Musa şöyle dedi: “Bütün bunları yapmam için RAB'bin beni gönderdiğini, kendiliğimden bir şey yapmadığımı şuradan anlayacaksınız:
-Çölde Sayım 16:28

Ben kendiliğimden hiçbir şey yapamam. İşittiğim gibi yargılarım ve benim yargım adildir. Çünkü amacım kendi istediğimi değil, beni gönderenin istediğini yapmaktır.
-Yuhanna 5:30