Kutsal Kitapta İsa Mesih ile ilgili tanımlamalardan bir tanesi de onun Tanrı'nın Oğlu olmasıdır. Bazı zamanlarda özellikle bu ifade, insanların kafasını karıştırabilmekte ve bunun hakkında bazı yanlış fikirler edinmektedirler. İnsanların zihninde oluşan(veya oluşturulan) bu yanlış anlaşılmaların çeşitli sebepleri olsa da buna dair teorilerimi kendime saklayıp bu yazıda öncelikle Tanrı'nın Oğlu ifadesinin ne olmadığına değineceğim.
1) Müslümanlar için:
Müslümanlar ne zaman Hristiyanlık hakkında konuşmaya başlasa konular genellikle belli başlı konuların etrafında dönüp durur ve bunlardan birisi de Tanrı'nın Oğlu kavramına yöneliktir. Bu konuya yönelik genellikle şu cümleyi kurarlar:
"Allah doğmamıştır ve doğrulmamıştır haşa"
Evet çok doğru bir ifade bu, ancak burada büyük bir sorun var. Bunu derken NEDEN Allah'ın cinsellik yaşayıp çocuk doğurduğuna inandığımızı varsayıyorsunuz? Bizim bile inanmadığımız bu düşünceyi konuşmalarınızda sürekli olarak sanki biz buna inanıyormuşuz gibi tekrar ediyorsunuz. Gerçekten bunu size kim söyledi merak ediyorum çünkü böyle bir inanç, Hristiyanlıkta veya Kutsal Kitabın içerisinde yer etmiyor. Belki konuya uzak olanlar için bu büyük bir şok olacak ama İncil'in anlattığı Tanrı, cinsellik yaşayan ve çocuk doğuran bir Tanrı değildir. Sizler için Allah tanımı nasılsa bizim için de öyledir. O Göğün ve Yerin yaratıcısıdır. O, yüce bir varlıktır. Hiçbir şey ondan daha büyük veya güçlü değildir.
2) Birinin Tanrı'nın Oğlu olması o kişiyi Tanrı yapmaz!
Bu konuya dair yanlış bilinen bir diğer bilgi ise bir kişinin Tanrı'nın Oğlu olmasının o kişiyi Tanrı yapmasıdır. Bu yanlış algıyı düzeltmenin bilinen en kısa yolu ise Süleyman örneğidir. Tarihte kimse Süleyman'ın Tanrı olduğu şüphesine düşmemiştir. Bu yüzden şimdi okuyacağımız ayetin onu Tanrı yapmadığı gerçeği çok net bir biçimde görülecektir:
RAB bana şöyle dedi: ‘Tapınağımı ve avlularımı yapacak olan oğlun Süleyman'dır. Onu kendime oğul seçtim. Ben de ona baba olacağım.
-1.Tarihler 28.6
3) Tanrı'nın Oğlu ifadesi ne anlama geliyor?
Burada öncelikli olarak yapmamız gereken şey Kutsal Kitabın dilini kendi içerisinde çözümlemektir. Böylelikle Kutsal Kitap içerisinde geçen ifadelerin ne anlama geldiğini rahatlıkla görebiliriz. Bu ifadeyi incelediğimizde ilk olarak Tevrat'taki kullanımı olan İbranice ifadesinden başlamalıyız. İbranice'de Tanrı'nın Oğlu ifadesi için "bene Elohim" kelimeleri kullanılır. Burada "Elohim" Tanrı anlamına gelir ve "bene" ise "Oğlu" demektir. Burada kelimelerimizin ilk yazıldığı dildeki versiyonlara gidiyoruz çünkü Kutsal Kitap'taki(Tevrat ve İncil'deki) ifadeleri bazen olduğu gibi kendi dilimize çeviririz ve bu ifadelerin bizim dilimizdeki anlamı ile Kutsal Kitap'taki anlamı aynı olmayabilir. Tanrı'nın Oğlu ifadesine dair ilk göreceğimiz şey "Tanrı'nın Oğlu" ifadesinin "yaratılmış varlık" olduğudur. Bu ifadeye dair gördüğümüz bir diğer detay ise bu unvanı taşıyan kişilerin Tanrı ile özel bir ilişkisinin olduğudur. Tabii bu ilişkiye bizlerin de sahip olması gerekir ama bunu yazının ilerleyen bölümlerinde göreceğiz.
4) Tanrı'nın Oğlu ifadesinin kullanıldığı ayetleri okuyalım
Kutsal Kitap içerisindeki bu ifadeleri incelersek bu ifadenin ne anlama geldiğini daha iyi anlayabilirsiniz. O halde birkaç örnek ile bu ifadenin detaylarına bakalım:
Adem oğlu, Tanrı Oğlu’ydu.
-Luka 3:38
Adem Tanrı tarafından yaratılmıştı ve Kutsal Kitap, Adem'i "Tanrı Oğlu" olarak tanımlar.
Bakın, Baba bizi o kadar çok seviyor ki, bize “Tanrı'nın çocukları” deniyor! Gerçekten de öyleyiz.
-1.Yuhanna 3:1
Bu ayetteki söz söylendiği zaman imanlılar artık Mesih'e daha çok benzemek için çalışıyorlardı ve tıpkı onun gibi Tanrı'ya yakın olmak istiyorlardı. Bu yüzden burada "Bize Tanrı'nın Çocukları deniyor" dendi çünkü gerçekten iman eden kişiler Tanrı ile özel bir ilişkiye yani yakınlığa sahipti.
Gördüğünüz gibi Kutsal Kitap ayetlerinde bahsedilen Tanrı'nın Oğlu veya çocukları kavramının cinsellikten doğan bir çocuk veya oğulluk ile bir ilgisi yoktur. Peki Tarihte hiç bunu cinsellikten doğan çocuk olarak algılayan olmamış mıdır? Elbette olmuştur çünkü biliyorsunuz bir kitabı yanlış anlayan insanlar her zaman olur ve bazen çok absürt iddialarda da bulunabilirler ama metin için bu absürt fikirlerin bir önemi yoktur çünkü Kutsal Kitapta her şey çok net bir biçimde ifade edilmiştir. Biz Hristiyanlar inanıyoruz ki Tanrı'ya iman eden kişiler O'na Baba diyemeyecek kadar O'na uzak olmamalılar ve onunla çok yakın bir ilişki içerisinde olmalılar. O'na sürekli olarak dua etmeliyiz ve bu samimi ilişkiyi kurabilmeliyiz.
5) İsa Mesih, diğer herkes gibi bir Oğul değildi
Kutsal Kitap bize İsa Mesih'in Tanrı'nın Biricik Oğlu olduğunu söyler ve onun konumunu bizden daha ayrı bir yere koyar. Peki bunu neden yapıyor? Aslında İncil'i okuduğunuzda bunu rahatlıkla görebilirsiniz. İsa Mesih Tanrı ile birebir vahiy deneyimine sahip eşsiz bir insandı ve Tanrı'ya hiç kimsenin yakın olmadığı kadar yakın olmuştu. Hiçbir zaman günah işlemedi, yaşamının her anında Tanrı'ya itaat etti ve bizler için de her anlamda kusursuz bir örnek oldu. İncil'de Tanrı'yı bize "Biricik Oğul" tanıttı der (Yu 1:18) ve bu çok doğrudur çünkü diğer tüm o peygamberler hayatlarının bir noktasında günah işlediler ve bundan dolayı "Biricik Oğul" olamadılar, bunu sadece İsa başarabildi. İsa Mesih'in deyimiyle o "Dünyayı yendi" (Yu 16:33).