Yuhanna 8:58



İsa, “Size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce ben varım” dedi.
-Yuhanna 8:58

Çeviriye dair not: Buradaki tercüme "İbrahim doğmadan önce, benim" veya "İbrahim doğmadan önce, o benim" şeklinde olursa daha literal bir çeviri olmuş olur çünkü mevcut çevirilerdeki "ben varım" ifadesi grekçe metinde yoktur. Burada geçen "ego eimi" kelimesi "var olmak" anlamına gelmez ancak Türkçeye çeviri yapılırken bazen anlamı daha iyi yansıtmak için bu gibi yardımcı kelimeler eklenebilmektedir. "Ego eimi" nin tam manası "ben oyum" veya "benim" anlamındadır ve bu kelime cümle içerisinde kullanıldığında bahsedilen kişinin kendisi olduğunu belirtmek için kişiler tarafından kullanılır. Mesela Yuhanna 9:9'da İsa'nın iyileştirdiği kör adamı sorduklarında o adam "bahsettiğiniz kişi benim" diyebilmek için "ego eimi" der yani "ben oyum" der (çeviride de bu şekilde geçmektedir). 


Teslisciler İsa'nın kendisini İsrail'in Tanrısı Yahve olarak tanımlamak için kasıtlı olarak özel bir dil kullandığını iddia ederler. Kendisini Yahve olarak tanımlamak için Tanrı'nın ilahi ismini kullandığını ve İsa'nın İbrahim var olmadan önce de kendi bilincine sahip ilahi bir kişi, yani Oğul Tanrı olarak var olduğunu söylerler. Bunun sonucu olarak Yahudilerin kendisini Tanrı olarak tanımladığını anladıklarından dolayı bunu küfür sayıp taşlamak istediklerini iddia ederler.


Teslisciler bu ayetle ilgili olarak aynı anda üç farklı iddiada bulunmaya çalışırlar:

1) İsa, Çıkış 3:14'te Musa'ya verilen ilahi ismin (ego eimi) Grekçe versiyonunu kullanıyordu ve bu nedenle kendisini onların Tanrısı Yahve olarak tanımlıyordu.

2) İsa, İbrahim var olmadan önce kendi bilincine sahip yaşayan ilahi bir kişi olarak var olduğunu iddia ediyordu.

3) Yahudiler İsa'nın kendisini Tanrıları olarak tanımladığını biliyorlardı ve bu nedenle İsa'yı dine küfrettiği için taşlamak istediler.


Tabii bu iddiaların hiçbirisi doğru değildir. Gerçekler bize İsa'nın başlangıçta ifade ettiği şeye atıfta bulunduğunu söylemektedir: O dünyanın ışığıdır. Bu Işık İbrahim'den çok önce de vardı.


İddia ile ilgili sorunlar

1) Ego Eimi

Teslisciler ego eimi kelimelerinin, Tanrı'nın adını(Yahve) Grekçe olarak söylemenin bir yolu olduğunu öne sürerler. Onların argümanını kısaca şu şekilde özetleyebiliriz:

İsa, Yuhanna 8:58'de "BENİM(ego eimi)" demiştir ve teslisciler İsa'nın burada "Ben Tanrı'yım" dediğini savunurlar çünkü ilahi adı söylemiştir. Buna kanıt olarak da Çıkış 3:14 ayetinde Tanrı'nın Musa'ya kendisini bu şekilde tanıttığını savunurlar. Bunun için ayetin Grekçe Septuagint versiyonuna bakalım:


Tanrı, “Ben(εγω ειμι) Ben'im(ο ων)” dedi, “İsrailliler'e de ki, ‘Beni size Ben Ben'im diyen gönderdi.’

-Mısır'dan Çıkış 3:14


İbrahim'den önce, Benim (εγω ειμι, “egō eimi”)

-Yuhanna 8:58


Teslisciler İsa'nın kullandığı "egō eimi" ifadesinin Tanrı'nın Çıkış 3:14'te kendisi için kullandığı isimle aynı olduğunu iddia ederler. Ancak bu hatalı bir mantıktır. İsa unvanın tamamını aktarmaz. İsa "İbrahim'den önce de ben vardım" demez. İfadenin sadece bir kısmını söyler(ego eimi) ve ο ων ("ho on") kısmını söylemez. Yani İsa tesliscilerin iddia ettiği gibi Çıkış 3:14'ü birebir alıntılamaz. İsa'nın Yahve olduğunu iddia ettiğini iletmek isteseydi, en azından "ο ων" kullanırdı ancak bunun yerine "egō eimi" kullanıldı.


Teslisciler, İsa "ego eimi" sözcüklerini kullandığında, Yahudilerin onun Tanrı'nın ilahi adını kullandığını bildiklerini söylerler. Ancak bu iddia birkaç nedenden ötürü saçmadır. Eğer durum buysa İsa, "İbrahim'den önce Yahve vardı" demiştir. Bu saçma bir açıklamadır. Ayrıca Melek Gabriel'in Luka 1:19'da "Ben(ego eimi) Gabriel'im" derken kendisini Yahve olarak tanımladığına mı inanmalıyız? Yahya "Ben(ego eimi) Mesih değilim"(Yu 1:20) dediğinde buradan gerçekten de Vaftizci Yahya'nın Yahve'nin Mesih olmadığını söylediğini mi anlamamız gerekiyor? Yüzbaşı, "Ben(ego eimi) de buyruk altında bir adamım" (Matta 8:9) dediğinde bunun gerçekten "Yahve, yetki altında bir adamdır" anlamına geldiğine ve yüzbaşının Tanrı(Yahve) olduğunu iddia ettiğini mi düşünmeliyiz? 


Ego eimi kelimeleri Yeni Ahit'te birçok kişi tarafından kullanılmıştır. Bunlardan bir tanesini bu konunun daha iyi anlaşılması adına tüm bağlamı içerisinde inceleyelim:

İsa yolda giderken doğuştan kör bir adam gördü. Öğrencileri İsa'ya, “Rabbî, kim günah işledi de bu adam kör doğdu? Kendisi mi, yoksa annesi babası mı?” diye sordular. İsa şu yanıtı verdi: “Ne kendisi, ne de annesi babası günah işledi. Tanrı'nın işleri onun yaşamında görülsün diye kör doğdu. Beni gönderenin işlerini vakit daha gündüzken yapmalıyız. Gece geliyor, o zaman kimse çalışamaz. Dünyada olduğum sürece dünyanın ışığı Ben'im.” Bu sözleri söyledikten sonra yere tükürdü, tükürükle çamur yaptı ve çamuru adamın gözlerine sürdü. Adama, “Git, Şiloah Havuzu'nda yıkan” dedi. Şiloah, gönderilmiş anlamına gelir. Adam gidip yıkandı, gözleri açılmış olarak döndü. Komşuları ve onu daha önce dilenirken görenler, “Oturup dilenen adam değil mi bu?” dediler.Kimi, “Evet, odur” dedi, kimi de “Hayır, ama ona benziyor” dedi. Kendisi ise, “Ben oyum(Egō eimi)” dedi.

-Yuhanna 9:1-9

Bu ayette gözleri iyileşen kör adam "Egō eimi" diyor! Bu durumda gözleri iyileşen kör adam da mı Tanrı oldu?


2) Küfür: Yahudilerin taş atmak için bahanesi

Teslisciler Yuhanna 8:59 ayetini de dayanaksız bir şekilde yorumlamaktadırlar. Yahudilerin İsa'yı taşlamak istediklerini çünkü İsa'nın Yahve olduğunu iddia ettiğini ve bu nedenle de kendi yasalarına göre taşlanmayı hak ettiğini düşündüklerini iddia etmektedirler. Hatta birçok teslisci, İsa'nın Tanrı'ya küfretmesinin tek yolunun Tanrı'nın kendisi olduğunu iddia etmesi olduğunu öne sürerek, Tanrı olduğunu iddia etmeseydi bu Yahudilerin İsa'yı taşlamaya kalkışmayacağı gibi bir iddiada bulunur. Ancak bu tamamen yanlıştır. Kutsal Kitap bize Tanrı'nın adına birçok şekilde küfredilebileceğini gösterir. Dahası, Yahudiler İstefanos'u taşlayarak öldürdüler ve o Tanrı olduğunu iddia etmiyordu. Ayrıca, İsa bu Yahudileri ikiyüzlüler olarak tasvir ederdi(Matta 23) ve İncil'in neredeyse tamamında İsa'nın dediği her şeyi yanlış anladılar. Bu durumda İsa'nın sözlerine mi yoksa buradaki Yahudilerin eylemlerine mi bakmamız gerekir?

Şunu hatırlayalım. İsa'nın burada cevapladığı soru şuydu:

"Yoksa sen babamız İbrahim'den üstün müsün?"

-Yuhanna 8:53

Burada kimse İsa'nın Tanrı olduğunu veya bunu iddia ettiğini düşünmemişti.


3) İsa, İbrahim'den önce de var mıydı?

Yahudiler ilk başta İsa'nın 56.ayetteki sözünü anlamamışlardı:


(56) Babanız İbrahim günümü göreceği için sevinçle coşmuştu. Gördü ve sevindi.


Burada İsa'nın dediği şey, İbrahim'in onun gününü gördüğü için sevindiğidir. Yahudiler İsa'nın bu söylediğini anlamadıklarından dolayı ona şöyle bir soru sordular:


(57) Yahudiler, “Sen daha elli yaşında bile değilsin. İbrahim'i de mi gördün?” dediler.


İsa fiziksel olarak dünyaya gelmeden önce yoktu yani bir varlık olarak yoktu ancak Tanrı'nın düşüncesinde/tasarısında dünyanın kurtuluşu planında mevcuttu. İbrahim'in İsa'nın gününü görmesi ifadesi elçiler tarafından da İsa'nın Tanrısal Egemenliği kurduğu gün olarak anlaşılmıştır. Bu İbraniler mektubunda da yazar:


"(İbrahim) Mimarı ve kurucusu Tanrı olan temelli kenti bekliyordu."

-İbraniler 11:10


İbrahim gelecekte kurulacak temelli kenti imanla bekliyordu. Bu kent hakkında İbrahim onu gördü gibi yazılmıştır. Oysa İbrahim kenti gerçek olarak görmemişti, ama imanla bekliyordu. İbrahim, İsa'nın da Günü'nü imanla "gördü". Dolayısıyla, Mesih'in Günü Tanrı'nın düşüncesinde ve planında mevcuttu. Aynı şekilde Mesih İbrahim doğmadan önce bile Tanrı'nın düşüncesinde mevcuttu. Benzer ifade Vahiy kitabı 13:8'de bulunuyor ve orada İsa, dünya olmadan önce "Kesilmiş Kuzu" olarak gösterilmiştir. Bu ifade, İsa'nın dünya var olmadan önce gerçek olarak kesildiğine, idam edildiğine değil; onun Tanrı düşüncesinde ve planında artık kesilmiş gibi sayıldığına işaret ediyordu.

İsa burada "Benim" dediğinde Yahudiler'in onu yanlış anlamış olmaları çok olasıdır. Birkaç ayet önce, "Sen daha elli yaşında bile değilsin. İbrahim'i de mi gördün?" (Yuhanna 8:57) derken de onu açıkça yanlış anlamışlardı. İsa İbrahim'in kendi gününü gördüğünü söyledi, kendisinin İbrahim'i gördüğünü ya da İbrahim'in kendisini gördüğünü söylemedi. Yahudiler onun sözlerini İbrahim'i fiziksel olarak görmekten bahsettiği şeklinde yorumlamıştı. Eğer İsa o zamanlar fiziksel olarak var olmamışsa, İbrahim'in İsa'nın gününü ne şekilde görmüş olabileceğini anlamıyorlardı. Ancak İsa'nın gününü görmek; gelecek olan Kral'a ve Krallığa iman etmektir, onu imanla görmektir (İbraniler 11:10). Dolayısıyla, İsa'nın Yuhanna 8:58'deki cesur ifadesinden sonra, onun İbrahim'den önce de fiziksel olarak var olduğunu söylediğini düşünerek yanlış anlamış olmaları çok muhtemeldir. Daha sonra onu taşlamak için ellerine taş aldılar. Teslisciler Yahudilerin bu tepkisini İsa'nın Tanrı olduğunu iddia ettiği için gösterdiklerini söylemek isteyeceklerdir. Ancak bu çok tehlikeli bir mantık yürütmedir, çünkü Yahudiler İsa'nın en büyük düşmanları olmakla ve onu öldürmekle kalmamış, Yuhanna kitabı boyunca (Yuhanna 3:4; 6:41-42; vs.) ve yakın bağlamda (Yuhanna 8:27, 43, 52) İsa'nın sözlerini sıklıkla yanlış anlamışlardır. Dolayısıyla, Yahudilerin tepkisini İsa'nın ne söylediğini anladıkları şeklinde değerlendirmek tehlikelidir.

Yuhanna 8:12 ve Yuhanna 8:28, İsa'nın Yuhanna 8:58'deki "egō eimi" kullanımını aydınlatır. 8. bölümdeki tüm bu diyaloğu başlatan Yuhanna 8:12'de İsa, "Ben dünyanın ışığıyım (egō eimi)" der. Gördüğünüz gibi, İsa "Ben Tanrı'yım" demeye çalışmıyor, "Ben dünyanın ışığıyım" demeye çalışıyor. İsa'nın egō eimi'yi kullanarak kastettiği budur. Yuhanna 8:28'de İsa şöyle der: "İnsanoğlu'nu yukarı kaldırdığınız zaman, benim o(egō eimi) olduğumu anlayacaksınız." Ne olduğunu anlayacağız? Bağlam içinde ne olduğunu iddia etmiştir? Dünyanın ışığı. Yuhanna 8:58'de İsa, Tanrı'nın planında İbrahim'den çok önce var olan (Yaratılış 3:15) ve İbrahim'in fiziksel olarak değil ama imanla görebildiği (Yuhanna 8:56) dünyanın ışığı olduğunu iddia etmektedir (İbraniler 11:10).


Daha net açıklama

Teslisçiler, İsa İbrahim'den “önce” olduğu için, İsa'nın Tanrı olması gerektiğini iddia ederler. Ancak İsa Meryem'e hamile kalmadan önce gerçek anlamda var olmamıştır, ancak Tanrı'nın planında “var olmuştur” ve peygamberlikte önceden bildirilmiştir. Gelecek olan kurtarıcıya dair kehanetler Yaratılış 3:15 gibi erken bir tarihte, yani İbrahim'den önce başlar. İsa, İbrahim'den çok önce “o kişi”, Kurtarıcı idi. Kilise'nin, Tanrı'nın bizi dünyanın kuruluşundan önce seçmesi için insanlar olarak tam anlamıyla var olması gerekmiyordu (Efesliler 1:4), biz Tanrı'nın düşüncesinde vardık. Benzer şekilde, İsa İbrahim'in zamanında gerçek bir fiziksel kişi olarak var olmadı, ama Tanrı'nın zihninde Tanrı'nın insanlığın kurtuluşu için planı olarak “vardı”.

Ayrıca birçok kişinin Yuhanna 8:58'i yanlış okuduğunu ve İsa'nın İbrahim'i gördüğünü söylediğini düşündüğünü fark etmek önemlidir. Kutsal Kitap'ı dikkatle okumalıyız çünkü böyle bir şey söylememektedir. İsa'nın İbrahim'i gördüğünü değil, İbrahim'in Mesih'in Günü'nü gördüğünü söyler. Ayetin bağlamı dikkatle okunduğunda, İsa'nın Tanrı'nın önbilgisinde “var olmaktan” söz ettiği anlaşılır. Yuhanna 8:56 şöyle der: 


(56) Babanız İbrahim günümü göreceği için sevinçle coşmuştu. Gördü ve sevindi.


Bu ayet İbrahim'in Mesih'in gününü "gördüğünü" söyler (Mesih'in günü genellikle teologlar tarafından Mesih'in dünyayı fethettiği ve krallığını kurduğu gün olarak kabul edilir ve bu hala gelecektedir). Bu, İbraniler kitabının İbrahim hakkında söylediklerine uygundur:

"(İbrahim) Mimarı ve kurucusu Tanrı olan temelli kenti bekliyordu."
-İbraniler 11:10


İbrahim gelecekte kurulacak temelli kenti imanla bekliyordu. Bu kent hakkında İbrahim onu gördü gibi yazılmıştır. Oysa İbrahim kenti gerçek olarak görmemişti, ama imanla bekliyordu. İbrahim, İsa'nın da Günü'nü imanla "gördü". Dolayısıyla, Mesih'in Günü Tanrı'nın düşüncesinde ve planında mevcuttu. Aynı şekilde Mesih İbrahim doğmadan önce bile Tanrı'nın düşüncesinde mevcuttu. Benzer ifade Vahiy kitabı 13:8'de bulunuyor ve orada İsa, dünya olmadan önce "Kesilmiş Kuzu" olarak gösterilmiştir. Bu ifade, İsa'nın dünya var olmadan önce gerçek olarak kesildiğine, idam edildiğine değil; onun Tanrı düşüncesinde ve planında artık kesilmiş gibi sayıldığına işaret ediyordu. Bu nedenle, Tanrı'nın başlangıçtan beri var olan planı bağlamında, Mesih kesinlikle İbrahim'den “önceydi”. Mesih, İbrahim yaşamadan çok önce Tanrı'nın insanın kurtuluşuyla ilgili planıydı.

İsa Yuhanna 8:58'de Tanrı olduğunu iddia etmemiştir. Ancak çok güçlü ifadelerle, İbrahim'in imanla gördüğü Mesih olduğunu iddia etmiştir. İsa, İbrahim'den önce “Ben O'yum” demişti, yani İbrahim var olmadan önce bile İsa'nın vaat edilen Mesih olduğu önceden bildirilmişti.