Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin ifadesi ne anlama gelmiyor?

"Bir yanağınıza vurana öbür yanağınızı da çevirin."
-Luka 6:29

"Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin."
-Matta 5:39


İsa neden "diğer yanağını çevir" gibi bir şey söyledi? Ne demek istemişti? Kutsal Kitap kültüründe birinin yanağına dokunmak ya da vurmak hakaret sayılırdı. Bu, günümüzde birine kötü bir isimle veya aşağılayıcı bir kelimeyle hitap etmeye eşdeğerdir. İsa, öğrencilerinin kötü ve Tanrısız insanlar tarafından hakarete uğrayacağını biliyordu ve bu hakaretlere karşılık verip de bundan bir "tatmin" elde etmeye çalışmanın zaman ve enerji kaybı olduğunu da biliyordu. Bu yüzden dedi ki "diğer yanağınızı çevirin" yani hakaretleri görmezden gelin ve diğer yanağınızı göstererek tekrar hakarete uğrayacağınız anlamına gelse bile inancınızda ve davranışlarınızda kararlı olduğunuzu gösterin dedi.


Birinin yanağına tokat atmanın hakaret olduğunu gösteren başka Kutsal Kitap ayetleri de vardır:


"Kendisine vurana yanağını dönüp utanca doymalı."

-Ağıtlar 3:30


"İnsanlar bana dudak büküyor, 

Aşağılayarak tokat atıyor, 

Birleşiyorlar bana karşı."

-Eyüp 16:10


"Bana vuranlara sırtımı açtım,

Yanaklarımı uzattım sakalımı yolanlara.

Aşağılamalardan, tükürükten yüzümü gizlemedim."

-Yeşaya 50:6


Bir hakaret olarak yüze tokat atmanın iyi bir örneği 1.Krallar'da geçer. İsrail kralı Ahav, Yahudiye kralı Yehoşafat'ı kendisiyle güçlerini birleştirip Aramlılarla savaşmaya ikna etmeye çalışıyordu. Ahav, bu görevde başarılı olacaklarını önceden bildiren çok sayıda peygamber getirmişti. Ancak grupta Tanrı'yı temsil eden hiçbir peygamber yoktu. Yehoşafat bir peygamberi dinlemek için ısrar etti ve sonunda Ahav, Mikaya adında Tanrı'nın bir peygamberini buldu. Sahte peygamberlerden biri olan Sidkiya adındaki adam, Mikaya'ya çok öfkelendi ve onu şu şekilde aşağıladı: 


"Kenaana oğlu Sidkiya yaklaşıp Mikaya'nın yüzüne bir tokat attı." 
-1.Krallar 22:24


Bu Mikaya'nın hayatına ya da bedenine yönelik bir saldırı değildi. Sidkiya Mikaya'nın sözlerinden dolayı hakarete uğramıştı ve o da Mikaya'ya o kültürde çok iyi anlaşılan bir şekilde hakaretle karşılık verdi. Mikaya, sanki İsa'nın 800 yıl sonra söylediği sözleri takip ediyormuş gibi, Sidkiya'nın hakaretini görmezden geldi ve Tanrı'nın ona söylemesi için verdiği sözleri söylemeye devam etti.

Hristiyanlar İsa Mesih'in tavsiyesine uymalı ve öfkeyle yanıp tutuşmadan hakaretleri görmezden gelmeyi öğrenmelidir. Ayrıca bu tür ayetleri doğru yorumlayabilmek için Kutsal Kitap'ın indiği kültür ve gelenekleri de bilmemiz gerekir. "Diğer yanağını çevir" buyruğunun ceza adalet sistemi ve ülkelerin toplumu savunmak için uyguladığı adaletle hiçbir ilgisi olmadığı gibi nefsi müdafaayla da hiçbir ilgisi yoktur. Bu söz cezai bir bağlamda uygulansaydı, "Eğer birisi arabalarınızdan birini çalarsa, ona diğer arabanızın anahtarlarını da verin" gibi bir şey olurdu ve Kutsal Kitabın öğrettiği şey gerçekten de bu değildir.